Kuzey Kıbrıs’ın Statüsü

Новости и аналитика о Северном Кипре

Kuzey Kıbrıs’ın statüsü son derece tartışmalı bir konudur, çünkü meşruiyeti sadece Türkiye tarafından tanınmaktadır. 1967 yılında Yunanistan’da yönetime el koyan askeri cuntanın desteklediği Eoka B örgütü, Temmuz 1974’te Kıbrıs Cumhuriyeti yönetimine karşı yaptığı darbe ile Cumhurbaşkanı Makaryosu yönetimden uzaklaştırmıştır. Bunun üzerine Türkiye uluslararası antlaşmalardan doğan garantörlük yetkisini kullanarak adaya askeri müdahalede bulunur ve ada 1974 yılından itibaren Kuzey ve Güney olmak üzere ikiye bölünür.

Kıbrıs iki ayrı devlet olmasına neden olan 1974’teki olaylara kadar olan döneme dek, ada Roma, Bizans, Osmanlı ve İngilizler de dahil olmak üzere çeşitli imparatorluklar tarafından sömürgeleştirilen ve işgal edilen uzun bir tarih izlemiştir. 1960 yılında İngiltere’den bağımsızlığını kazanmasının ardından, ada, 1974’e kadar Kıbrıslı Rum ve Kıbrıslı Türk toplulukları tarafından ortaklaşa yönetilmekteydi.

1974’te, Yunanistan’daki askeri cuntanın müdahaleleri ve adadaki yönetime darbe girişimi, iki toplum arasında gerilimlere neden olur. 1960’larda ve 1970’lerin başında başlayan iki toplum arasındaki gerilimler, 1974’te askeri cuntanın Yunanistan’da iktidarı ele geçirmesi ve adayı Yunanistan’a ilhak etmeyi amaçlaması, Kıbrıslı Rum milliyetçilerin bu darbe girişimine destek vermesi ile adadaki gerilim iyice tırmanır. 

Kıbrıslı Türk azınlığın refahı konusunda her zaman endişe duyan Türkiye, uluslararası antlaşmalara dayalı garantörlük haklarını da kullanarak, adada bulunan Kıbrıslı Türkleri korumak amacı ile, 20 Temmuz 1974’te adaya askeri bir operasyon başlatmıştır. Birkaç gün içinde, Türk birlikleri adanın kuzey kesiminin kontrolünü ele geçirir ve bu süreçte on binlerce Kıbrıslı Rum Güneye göç etmek durumunda kalmıştır. 1974’ten günümüze kadar da adada, uluslararası tanınmışlığı olan ve AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti diğer yandan, sadece Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulur ve ada ikiye bölünür. 

O zamandan beri, Kıbrıs’taki siyasi düzen çözülmeden kalır ve adayı yeniden birleştirme çabaları, güç paylaşımı, mülkiyet hakları ve Türk birliklerinin varlığı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle defalarca başarısızlıkla sonuçlanır. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği de dahil olmak üzere uluslararası toplum, Kıbrıs Cumhuriyeti’ni adanın tek meşru hükümeti olarak tanınmaktadır. 

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise kendi hükümeti, ekonomisi ve kültürü ile ayrı ve bağımsız bir devlet olarak varlığını sürdürmeye çalışması ve kendini ayrı bir Devlet olarak ilan etmesine rağmen, statüsü uluslararası toplum tarafından tanınmamaktadır. Uluslararası izolasyonu, ambargolar ve resmi olarak uluslararası tanınmaması, ekonomik gelişimini ve diplomatik ilişkilerini engellemektedir.

Son yıllarda, iki taraf arasındaki müzakerelerin Birleşmiş Milletler himayesinde gerçekleşmesiyle, Kıbrıs sorununun çözümünde bazı ilerleme işaretleri olmuştur. Bununla birlikte, müzakere masasında ortaya atılan sorunlar karmaşık ve derinden yerleşmiştir. Herhangi bir çözümün gerçekleşebilmesi için, her iki tarafın da uzlaşmaya ve tavizler vermeye hazır olması gerekmektedir.

Günümüzde Kuzey Kıbrıs, uzun ve karmaşık tarihini yansıtan, farklı kültür ve geleneklerin inanılmaz sentezinden oluşan bir ülkedir. Ada, Kıbrıslı Türkler, Kıbrıslı Rumlar, Ermeniler, Maronitler ve Latin Amerikalılar da dahil olmak üzere, her biri kendine özgü gelenek ve göreneklere sahip çok çeşitli topluluklara ev sahipliği yapmaktadır.

Sonuç olarak, Kuzey Kıbrıs kendi hükümeti, ekonomisi ve kültürü olan bir devlet olmasına rağmen, meşruiyeti sadece Türkiye tarafından tanınmaktadır. Bölge, 1974 yılında Kıbrıs’ın ikiye bölünmesinden sonra, 15 Kasım 1985’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu ve bunun sonucunda ada günümüze dek iki bölüme ayrıldı. O zamandan beri, adayı yeniden birleştirme çabaları, güç paylaşımı, mülkiyet hakları ve Türk birliklerinin varlığı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle defalarca başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Bir mülk satın almak söz konusu olduğunda, satın almadan önce Kuzey Kıbrıs’ın mülkiyet yasalarına aşina olan bir avukata danışmak her zaman iyi bir fikirdir. Yasal gereklilikleri karşılamanıza ve satın alma süreci boyunca haklarınızın korunmasını sağlamanıza yardımcı olabiliriz.

Bizden emlak satın aldığınız takdirde;

Projelerimize ziyaretler ÜCRETSİZ sağlanacaktır.

Belirli projelerde 120 aya kadar, faizsiz, taksit ile ödeme planı.

Tartışmaya Katıl

Compare listings

Karşılaştırmak